4 Eki 2009

Sen, hiç sevdiğine nar taneledin mi?

Sen, hiç birken bin tane oldun mu?

Sen, hiç aşkın nar hali oldun mu?

hüzün zamanlarının başlangıcı derler…sonbahar hüzün getirir, yapraklar alacalanır, insanın içini de alacalık sararmış…

sonbaharın hüznüne, hazana inat meyvesi…nar

alacalığa inat kıpkırmızı, ateş gibi, alacalığı kıskandırırcasına...sonbahara sitemkar, aşka davetkar, canlı mı canlı, diri mi diri…muzip bir gülümseme, döne savrula düşen yapraklara alayvari

binlerceniz düşerken toprağa, "aşkın nar hali" olurum…“bir taneden bin tane”

kenetlenirim, sım sıkı, sırt sırta, yan yana, omuz omuza…"bin taneden bir tane” olurum

özlem olurum, sevgi olurum…sevinç olurum, bir taneden bin tane yürek, bin taneden bir tane aşk olurum

çoğalan, artan olurum…artanın, artıranın olurum, birleştikçe bereketlenir, ayrıldıkça özlemin olurum

“nar mevsimini mi bekledin?”…

zordur narı ayıklamak, bir taneden bin taneye dönüştürmek…her babayiğidin harcı değildir, üstüne üstlük lekelendin mi kan kırmızısı suyuyla, kolay kolay çıkmaz, kazınır üstüne, başına, yüreğine…

hep nar mevsimini hatırlarsın, alacaya inadını, hazana sitemini, sevince sarılışını, sevgiliye kavuşmayı

“nar mevsimiydi” dersin, bir taneden bin tane olabilmenin mevsimi…

“ içimde ne çok biriktin”…

tek tek, tanelersin de tanelersin, parmakların kıpkırmızı…yüreğin alev alev, öylece dizersin tabağa, pırıl pırıl, rengi gözünü kamaştırır…taneledikçe çoğalırsın, kovarsın alacalığı…her tanede bin tane sen ve ben!

“nar mevsimi” geldi…her ağaçta bir nar, her narda bin nar tanesi olmanın keyfi de geldi

Sen, hiç sevdiğine nar taneledin mi?