11 Mar 2011

İklim Bayraktar ve bozulan iklimler

Kemal Kılıçdaroğlu “hani nerede bu Erkenegon örgütü, adres verin de gidip üye olayım” demişti, amaç Erkenekon’un varlığını küçümseyerek, sulandırmaktan başka bir şey değildi.

Şimdi Ergenekon geldi CHP’nin kapısına dayandı. Adeta bumerang gibi yine CHP’yi vuruyor. Baykal’ın ahlaksız bir seks kaseti ile alaşağı edilmesinin perde arkasında, seçimler öncesi CHP’ye taze kan vermek, AK parti karşısında güçlendirmek gibi bir plan vardı, tabii ki bu görünen yüzdü. Görünmeyen yüzünde ise CHP’ye ait Halk TV’nin Soner Yalçın tarafından satın alınmak istemesi ve Baykal’ın buna karşı çıkışı olabilir miydi?

Oda TV’nin bilgisayarında çıkan “Varan 1” bunu mu ifade ediyordu? Ya aynı bilgisayarda çıkan “Varan 2” ne idi? Bu da Baykal Varan 1 ile ikna edilmezse mi kullanılacaktı?

Şimdi CHP de medya da , Oda Tv muhabiri İklim Bayraktar’ın açıklamaları ile çalkalanıyor. CHP’nin seçimler öncesi iklimi fena bir şekilde parçalı bulutlandı. Arkasına sağnak gelir mi, sel götürür mü, henüz belli değil. Kılıçdaroğlu hala aile sigortası ile seçim kazanacağını sana dursun.

Baykal, İklim Bayraktar’ı taciz etmiş, sözüm ona mağdure İklim bu taciz olayını Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve eski Yarsav Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile paylaşmış, ayrıca “elimde bir Akpartili’ye ait “bel altı” bilgi, belge var, teknik ekipman sağlayın da dinlemeye alalım, ifşa edelim” demiş. Kemal Kılıçdaroğlu da “biz teknik servis sağlayıcı mıyız, kendin yap” demiş. Baykal’a da bu taciz konusunu söylememiş, çünkü ciddiye almamış!...

Vay be Amerikan filmlerine taş çıkartacak bir seri film olur. Siyasetçi, gazeteci, seks, taciz, bel altı şantajlar, tuzaklar, dinlemeler, çıkar ilişkileri…hepsi birden nefes kesen bir aksiyon filmi…adı da “İklim”…orijinal adı “Climate”.

Söz konusu Ergenekon ise Baykal bile teferruat demiştim, şimdi Kılıçdaroğlu teferruat durumuna düştü. Bu CHP’den ne köy olur ne da kasaba, kırk fırın ekmek yeseler değil iktidar olmak, muhalefet bile olamazlar.

2010 Ulusal Medya Planı diye seçimler öncesi bir kaos yaratma planı hazırlanıyor ve bu plan devreye sokuluyor. İçinde yok yok, Erkenekon’un medyayı nasıl kullanacağı, nasıl bir psikolojik baskı yaratılması gerektiği, ortaya atılacak iktidar karşıtı sloganlar v.s. Kısaca “Balyoz darbe planının medyacası”...yapım Ergenekon gözcüleri ve sözcüleri!

Oda Tv muhabiri İklim Bayraktar taciz açıklamalarında bulunurken bir söz ediyor, diyor ki “Soner Yalçın’ın teknik takibine takılanlar”…kimdir bu Soner Yalçın, gazetece mi yazar mı yoksa polis mi, ajan mı? Gazeteciliği bir yana bırakmış, teknik takip yapıyor! Nazlı ılıcak’ın, Güneri Civaoğlu’nun özel hayatlarını dinlemiş, daha kim bilir kimler var, bunlar basına yansıyanları. Sonra da Kılıçdaroğlu çıkıyor bu Soner Yalçın’ı savunuyor… Allah akıl fikir versin!

Yok böyle bir rezalet, kimin eli kimin cebinde, kimin kulağı kimin telefonunda, hangi gizli kamera kimin odasında belli değil, ahlaksızlık diz boyu iken bir kısım medya da halen basın özgürlüğü diye ahkam kesiyor. İçinizdeki çürük elmalar ne basın özgürlüğü bıraktı ne de medya etiği…siyasetçi ile birlikte el ele karışmadıkları pislik kalmamış.

Ergenekon’u sulandıralım derken, bu iğrenç zihniyetin bir gün ağına düşeceğiniz hiç aklınıza gelmedi mi?

İklim Hanım’da çıkıp TV lere kabadayı kabadayı röportajlar veriyor, ailesinin ve çocuğunun mağduriyetinden bahsediyor…hayret!

Bu mudur gazetecilik? Bu mudur siyasetçi olmak?

Rezalet...

Hani Ergenekon nerede diyenlere kapak olsun…

Hiç yorum yok: