Biz “güzel şeyler olacak” diye daha çok bekleriz…Kim bilir belki de Aysel Tuğluk "çok kötü şeyler olacak" derken doğruyu söylüyor.
Kısa bir süre öncesinde dağda 7 PKK’lının çatışmada öldürülmesi ve hemen sonrasında Başbakan’ın koruma ekibine PKK tarafından yapılan saldırıda 1 polisin şehit olmasını, kimi çevrelerin idda ettiği gibi bir misilleme olduğunu düşünmüyorum. Çünkü böyle düşünülmesini isteyen, seçim öncesi yine kaos planlayan birilerinin var olduğunu artık çocuklar bile öğrendi.
Amaç Ak Parti iktidar olmasın da ne olursa olsun…Bir CHP-MHP koalisyonu için, derin yapıların ucuz planlarından başka bir şey değil.
Referandum’dan hayır oyu çıkaramadılar, şimdi seçimleri sabote etmeye başladılar. Reşadiye’de, Hatay’da, İnegöl’de hep onlar vardı…daha eskilerine gitmiyorum, zira kaos yaratma tarihçesi bir haylı uzun. Şimdi de seçimlerin demokratik bir ortamda sakin geçmesi derin yapıların işine gelmediği gibi, PKK da şiddetsiz, terörsüz bir ortamda tabanını kaybeder. Bu nedenle acilen bir kaos planını devreye sokulmalıydı…Başbakan’ın konvoyunu seçtiler.
Bu derin yapılar her daim var…devletin içinde, PKK’nın içinde ve hatta Ak Parti’nin içinde!
Üstelikte ortaklaşa bir derin yapılanma var!
AK parti’nin de seçim öncesi MHP oylarına ulaşabilme dürtüsüyle, milliyetçi eğilimler göstermesi, statükoya yakınlaşması, Kürt sorununa ilişkin çözümleri ertelemesi, en önemlisi de yeni anayasayı seçim sonrasına kodlaması kaos yaratıcılara fırsat sağladı.
Devletin içine odaklanmış derin şahinlerle, PKK içindeki radikal şahinlerin arayıpta bulamadıkları ortamı, sağolsun Ak Parti elleriyle ikram ediyor. Kendi içindeki milliyetçi muhafazakar kesimler de boş durmuyor tabii ki.
PKK’nın derdi tasfiye olmaktan kurtulmak, çünkü barış ve demokratik siyasi süreçler içerisinde bu tip örgütler yaşayamıyor, bu tip bir ortam PKK’lı şahinlerin işine gelmiyor. Demokratik alan büyümemeli ki dağdaki meşruiyetini koruyabilsin. Ayrıca işin ucunda milyonlarca dolarlık ranttan olmak da var. PKK kendi içinde ikiye bölünmüş durumda, Öcalan’ı ise bence her iki kesimin de taktığı yok. Öcalan sadece hayatını kurtarmak peşinde.
Aysel Tuğluk’un “çok kötü şeyler olacak” duygusallığının altında yatan olgu ise aslında iç yapılarındaki bu karmaşa ve korku.
Devletin içindeki derin çeteler de AK Parti iktidarına savaş açmış durumda. Bu anlamda PKK’nın derinleri ile yıllardan beri yaptıkları gibi ortak hareket etmekte bir sakınca görmüyorlar. Ya birlikte hareket edeceklar ya da demokraik süreç geliştikçe birlikte yok olacaklar…Derin adamlar bunun farkındalar.
Amaçları ortak bu derin yapılar, yıllardan beri kaos yaratıyorlar…derin devlet ile derin PKK birbirlerini adeta esir almışlar!
AK Parti ve CHP, meydanlarda oy hesabı ile ucuz didişmeler yaparken, olan yine ölenlere yine analara oluyor. Kürt sorunu da demokrasi sorunu da daha bir çözümsüzlüğe gidiyor. Hele ki AK Parti’nin içinde öyle bir derin yapılanma var ki, Kürt düşmanlığı ile öne plana çıkıyorlar. Başbakan bile kendi partisi içindeki bu derin yapılanmayı çözemedi.
Yine seçim öncesi, yine hava puslu…bu derin işbirlikler ortaya çıkarılmadığı müddetçe de bu pus dağılmaz, bu kaos ortamı bitmez.
Biz “güzel şeyler olacak” diye daha çok bekleriz…Kim bilir belki de Aysel Tuğluk "çok kötü şeyler olacak" derken doğruyu söylüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder