7 Şub 2010

Çocuklarımızı bile kaybedecek kadar kendimizi kaybettik!

Çocuklarımızı kaybediyoruz, çocuklarımız kaçırılıyor...Şu gündemin ağırlında, darbeler, açılım, işsizlik, yoksulluk derken, insanımız da kendini kaybetti. Kayıp çocuklar, kendimizi de kaybettiğimizin göstergesi!

Az gelişmiş ülkelerin sorunudur, çocukların kaybolması…ya insafsız çocuk tacirlerinin eline düşer, zengin çocuksuzlara satılırlar, ya fuhuş batağında, ya da organ tacirlerinin iğrenç emelleri için kullanılırlar. Öyle acımasız, öyle vicdansız, öyle merhametsizlerdir ki daha ağzı süt kokan bebeyi bile beşiğinden kaçırırlar.

Son yıllarda bizde de kaybolan çocukların sayısında dikkat çekici bir artış var. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bu güne kadar 1016'sı kız olmak üzere 1661 çocuk için kayıp başvurusu yapılmış. 18 yaşından küçük çocuklar için yapılan kayıp başvurusunda il bazında İstanbul birinci sırada, son yıllarda Doğu ve Güneydoğu illerindeki artış ise dikkat çekiyor.

Kayseri Tavas’ta, bayramda kaybolan 2 küçük çocuk hala bulunamadı, Bingöl’de, günlerdir kayıp olan iki kız çocuğunun evlerinden epey uzaklarda bir derenin kenarında cesetleri bulundu. Mardin’in Mazıdağı ilçesinde bir mezrada salyalı bir arsız kız çocuklarını kaçırmaya kalktı. Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı çeşitli yurtlarda kalan 6 kız çocuğu, izin alarak çıktıkları yurtlara son bir hafta içerisinde geri dönmedi…bunlar medyaya yansıyanları, daha duyulmadık bilinmedik neler vardır?

Soğuktan donarak ölen çocuklar, bayramda kaybolan çocuklar, kuyulara düşen çocuklar, dağda havan topu ile can veren çocuklar… biz nasıl bu hale geldik, çocuklarımız gözümüzün önünde yok oluyorlar! Ya sokaklarda yaşayan, mendil satan, tartıcı çocuklar. Ya minik elleri makine yağı pisi içinde arabaların altına yatan çocuklar, çöpten yemek toplayan çocuklar!...Biz nasıl bu kadar kendimizi kaybettik ki, geleceğimiz olan çocuklarımızı da bu kadar heba ediyoruz…tertemiz yürekleri, pırıl pırıl gözleri, yumuk yumuk elleri, ilgisizliğe, açlığa, fakirliğe kurban ediyoruz, insanlıktan nasibini almamış canilere adeta teslim ediyoruz.

Sabah evden Allaha ısmarladık diye çıkıp bir daha geri dönmeyen çocukların, anaların, babaların olduğu, 17 bin 500 faili meçhul dosyasının bulunduğu, demir parmaklıkların ardında binlerce çocuk suçlunun güneşe hasret kaldığı bir ülke haline döndük. Yarına olan güvensizlik, iş, aş,ekmek telaşının içinde aileler kendini kaybetti…bakın yakın çevrenize göreceksiniz, bu çocukları biz büyükler kaybediyoruz…İnsanı insanlıktan çıkardık!

Bu yürek parçalayıcı, cani çocuk düşmanlığını içimiz burkula burkula izliyoruz…yok mu bunun çaresi, önlemi?

Emniyet Genel Müdürlüğü ailelerin çocukları konusunda dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Anne babaların, çocukların kimlerle görüştüğünü, ilişkilerini takip etmeleri gerekiyor. İnternet de tehlikeli, internette tanıştığı kişiler, birtakım çocukları maceraya sürükleyebiliyorlar. Ailelerimizin duyarlı olmaları gerektiği kadar halkın da duyarlı olması lazım.

Gözümüzün önünde çocuklarımız kayboluyor, kaçırılıyor...çocuklarımızı bile kaybedecek kadar kendimizi kaybettik!

Hiç yorum yok: