Cumhuriyetin 100.yılında nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?
Belki ben o tarihte yaşamıyor olacağım, ama ya benim çocuklarım, torunlarım? Onları nasıl bir Türkiye bekliyor? Nasıl bir havayı soluyor olacaklar, halen bugünki gibi endişeler içinde mi yaşayacaklar? Gelecekten umutsuz, kaygılı ve öfkeli!
Bundan 13 yıl önce, yani 1997’den bu yana yaşadıklarımıza ve Türkiye’ye bakacak olursak, bana sanki hep yerimizde saymışız gibi geliyor. Olumlu gelişmeler yok değil, örneğin teknoloji, internet kullanımı, bilgisayar kullanımı…elbette bunlar çok önemli değişimler ama siyaset, toplumsal yapı, çevre sorunları, kentleşme gibi konularda nereden nereye geldik dedirtecek kadar önemli ve pozitif değişimler yaşamadık. Hatta öyle konularımız var ki halen havanda su dövüyoruz. Örneğin demokrasi, halkla kopuk bir devlet mekanizması, seviyesiz bir siyaset ortamı, geleceğinden umutsuz bir yeni nesil, işsizlik, şiddet, terör, cinsel istismar, adalet sistemi, eğitim ve sağlık… açıkçası çok iç açıcı gelişmeler yok.
Geriye dönüp baktığımızda geldiğimiz nokta devrim sayılabilecek değişimleri ne yazık ki içermiyor…ama ya dünya? Değişim hızı o kadar yüksek ki bu hıza ayak uydurmayanları savura savura hızla dönmeye devam ediyor. Tam işte bu hıza yetiştik derken, öyle olaylar yaşıyoruz ki bir arpa boyu dahi yol almadığımızı görüyoruz. Ama şu da var ki her attığımız adımdan başka deneyimler elde ediyoruz. Yani öğreniyoruz…
Bu aralar 2023'te nasıl bir Türkiye görmek istediğimizi kurguluyoruz. Toplantılar yapılıyor, çalıştaylar düzenleniyor, makaleler yazılıyor. Galiba biz her zaman hayal kurmayı seviyoruz. Aslında her hikaye de hayal gücü zenginliği ile oluşmuyor mu?
Türkiye’nin de 2023 için hikayesi yazılıyor. Umarım hayalleri gerçekleştirebilecek kadar da cesur ve özgüveni yüksek olabiliriz…
Başbakan ve kurmayları diyorlar ki “Sistematik bütünlük arz eden bir vizyon geliştirmemiz lazım. 2023'te AB üyeliğinin tüm gerekliliklerini tamamlayarak AB üyesi olmuş, komşu ülkelerle ortak güvenlik ve ekonomik havzalar halinde bütünleşmiş, doğrudan uluslararası çıkarlarımızı ilgilendiren bölgelerde etkin düzen kurucu bir rol üstlenmiş, küresel bütün alanlarda aktif faaliyet gösteren, uluslararası örgütlerde belirleyici bir rol oynayan, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmiş ve bunlar kadar önemlisi küresel kültüre Türkiye'nin özgün ulusal katkısını yapabilen güçlü ve saygın bir Türkiye. Diplomasimiz böyle bir Türkiye'nin hizmetinde olacak”
Süslü, özgüveni yüksek, cesur sözler…”hayali cihan değer” demek geldi içimden, nedense? Hayal kurarken, “hayali küçük ali” olmakta var sunucunda! Tabii ki büyümek, gelişmek güzel ancak büyümenin niceliğinin yanı sıra niteliği de önem taşıyor.
Söylemlere baktığımda 2023 Türkiye’sinde neden daha çok demokrasi, daha çok insan hakları, daha insanca yaşamak, daha temiz bir çevre yok?
Kimbilir belki de yine bir türlü bitmeyen terörü konuşuyor olacağız, bugünün meseleleri hiç değişmemiş şekliyle gündemde baş köşede yer alacak, belki de çok daha derin yaralar ve yarılmalar bizi karşılayacak? Merak ediyorum, halen 12 Eylül darbe anayasası ile mi yönetileceğiz? Yeni bir darbe olacağını düşünmüyorum, o kadar da ucube değiliz artık.
Bir yandan da umutlanıyorsunuz, çok da zor değil gibi geliyor, yeter ki hepimiz bireysel anlamda hikayemizi değiştirebilelim, böylelikle toplumsal hikayemizi değiştirebileceğimize inanıyorum…öyle ya Cumhuriyet’in 100.yılının bir anlamı olmalı!
Eğer şu anki zihniyetler devam ediyor olursa, belki de yine 10.yıl marşı ile idare ediyor olacağız… “ çıııktık aaaçık alınlaaaa”!
2023 Türkiye'si için sizin de bir hayaliniz, senaryonuz vardır…hayal kurmanın maliyeti yok nasıl olsa, ama dedim ya “hayali küçük ali” olmanın da bir manası yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder