Gazeteler ve bilcümle gazeteciler veri tabanı uzmanlarına taş çıkartıyorlar…herkesin elinde soru kitapçıkları, habire soru çözüyorlar ve sonuç… “ben 40 ta 30 yaptım”, “ ben hiç yapamadım”, “yok yav şifre felan”, “bal gibi şifre hem de algoritmalı”, “yav bu bizim bildiğimiz mod medyan, “anaaa resmen şifre len”, “hehehe şimdi AKP’yi kim kurtaracak bakalım”, “ÖSYM çuvalladı abi”…gibi binlerce olasılıkta sonuç üreten şifre çözücüler türedi.
Bu aralar hep birlikte istatistikçi olduk…mod, medyan, algoritma, hatmediyor milletim. Kuyudan taşı çıkarmak için uğraş dur, memleketimin bitmez dertlerine bir dert daha eklendi.
Garibim gençler şaşkın, aileler hırslı…”hay böyle sistemin………..” küfürün bini bin para.
Memleketimin modu medyanı zaten şaşmış durumda, algoritma desen herkesin algoritması bi farklı…şifrelerle yaşıyoruz, teaa uzun zamanlardır.
Şifre dedik demesine de, duydunuz mu hayata dönüş operasyonunun şifresi de “tayfun” muş, tayfun gibi yok edelim Bayrampaşa’yı demişler, hazırlanmışlar, ortamı yaratmışlar, sonrası? Sonrası malum…on seneden fazla oldu, tayfun estirenin yanına kar kaldı, ölenler de öldüğü ile kaldı. Üstün hizmet madalyasını da taktılar, davalar zaman aşımına uğradı. Hayattan döndürülüşün şifreleri çözülmedi.
Ne çok şifre var daha çözülecek…
Memleketimin meselelerini soru kitapçığına koysak, şıkları da altına dizsek, bir de veri tabanı uydursak…mod, medyan, algoritma derken, çözebilir miyiz ki soruları, sorunları?
Hiç umudum yok…bizim meselelere veri tabanı dayanmaz valla, kahrından kanser olur veri tabancılar. Hadi geçtim kırk elli seneyi son on onbeş yıla bir bakın yeter.
Bir mod, medyan da askere uydurmak gerekiyor…durdular durdular duramadılar, yine internet sitesinden bir uyarı, Balyoz tutuklamaları için yine işaret parmağı sallandı. Çözüyoruz, çözdük derken al sana bir algoritma daha, demek ki bir adım yol alamamışız, asker modunu korumaya devam ediyor, rap rap modu!. Bu durumlara henüz şifre üretemedik, üretilecek gibi de değil, aynı hamam aynı tas.
Ergenekon şifreleri başlı başına bir muamma, şahsına münhasır bir veri tabanı…değil şifre üretmek, dokunan yanıyor. Cemaat sazanlarından tutun Silivri simonlarına kadar, yüzyıllık derinliği olan bir veri tabanı bu…hangi babayiğit çözebilir ki bu şifreyi? İşte Zekeriya Öz, mod medyanı ortaya çıkarıyor diye yandı, yaktılar güzelim savcıyı…Basın yayın elele, algoritma şahane, “öyle yanmaz böyle yanar dokunan” dediler, hoopp maaşına zam, işine son.
Çok yakında “Ben Kemalim, ben şifreyi çözerim” derse, tüm zamanların en zoraki sempatik parti başkanı, hiç şaşırmayacağım…valla da billa da çözer, üfürdün de yel mi aldı, üfür üfürebildiğin kadar mod, medyan…işte sana aliülala bir şifre üretme cihazı, hay allam aklıma mukayet ol.
Ak Parti, galiba şifreleri saklıyor, seçimden sonra ilan edecek…amaannn ne algoritmalar, ne mod medyanlar gördü bu millet, kaç seçimden önce, kaç seçimden sonra, hepsinin modu ortak, şifresi tek “bal turan parmağını yalar, ille de koltuk”, geçiniz allahaşkına…daha önümüzde başkanlık algoritması var, alın size yepis yeni bir veri tabanı, uğraşın durun. Bu arada anayasanın şifreleri güme gitti.
Hangi birini yazsak, hangi veri tabanına girsek?... amansız hastalığa yakalanmışız biz, ne algoritması kardeşim, ne şifresi…
Sen nefes alabiliyor musun ondan haber ver…bi tek ölümün şifresi yok, gerisini salla gitsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder