Kendini çok duyarlı, çok hisli sanan bir zirzop çıktı ve bana “sen aşktan ne anlarsın, duygusuz kadın” dedi.
Bunu bana diyen de yine bir kadın.
Efendim neymiş, “uysal bir aşk” arıyormuş.
Ben de ne demişim ‘yaşında eşşek kalmadı öldü, daha bunlarla mı uğraşıyorsun’…
Kızılca kıyameti kopardı…
Çok kızdım!
Ben sana öyle bir anlatırım ki aşkı yapışıp kalırsın o eşsiz duyarlılığınla yerlere, dağılırsın.
Evet, aşkın yaşla başla ilgisi yok ben de biraz ağır konuştum galiba ama haketti.
Yıllardır “uysal aşk” arar, ne menem birşeyse bu uysal aşk, bulduğunu sanır, bir ay sonra ‘bu da kesmedi’ der.
Kesmez tabi, aşkın uysalı mı olurmuş, behey salak?
İplerinden kopacaksın, her şeyinle saçılacaksın ortalığa, yollarını şaşıracaksın…Hedefe kilitlenmiş bir sniper gibi sadece aşka kilitleneceksin…
Sadece aşık ve maşuk olacak, başka kimseleri gözün görmeyecek…Tad, koku alamayacaksın, hatta nefes bile almayacaksın.
Nereden, ne zaman, ne şiddette geldiğine kafa yormayacaksın, yıkılacaksın, 8 şiddetinde depremin enkazı gibi olacaksın…Seni sarsacak, ayaklarını yerden kesecek (midendeki kelebek uçuşmalarını da unutma).
Sonunu düşünmeyeceksin, bittiği zaman da bu enkazı nasıl toplarım diye zırzır etmeyeceksin.
O enkazın içinde ölmeyi göze alacaksın!
Nerde sende o yürek? Sen sarhoş olmaktan korktuğun için hayatında içki bile içmemişsin. Hayatında bir kere bile sarhoş olamamış biri, aşkı nasıl göze alabilir ki?
Sen, aşık olmayı çocuk oyunu mu sanıyorsun?
Sen, aşık olmak bunlardan farklı bir şey mi sanıyorsun?
Behey zirzop !
Uysal bir aşk arıyormuş…sanki uysal bir minnoş kedi arıyor!
Aşkın uysalı mı olurmuş?... Aşk anarşisttir, aşk fevridir, yakar, yıkar.
Geçmiş karşıma bir de bana “duygusuz kadın” diyor…
Hadi ordan, sen aşktan, duygudan ne anlarsın?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder