Yeni Facebook hesabı açtırmış, kendisi açamamış, açtırmış…eee napsın bunca zamandır bilgisayarla pek bir haşır neşirliği yok. Demişler ki ‘abi sana feysbuk sayfası açalım, ne kadar karı kız varsa orada, artık ondan sonrası sana kalmış, bulur çıkartırsın bi tane’.
Abi 60 lı yaşlarını çoktan geçmiş, köroğlunu toprağa vereli baya bi olmuş. Çoluk çocuk dersen uzaklarda, torunlar büyümüş, emekli maaşı da var, yalnızlık Allah’a mahsus. Abi’nin facebook hesabını açmışlar, orta yerde bırakıp kaçmışlar. Abi bakınıyor bakınıyor, aranıyor aranıyor bulamıyor. Hemen bir telefon…
- la oğlum nerde bunlar, ben kimseyi göremiyom
- ya abi sabret, birazdan gelirler, alaattinin sihirli lambası mı bu hemen çıksın, cin gibi
- la get, dibiniz çıksın sizin he mi, benimle dalga mı geçiyon lan zirzop, etmişim feysbokunuza sizin, ben parka gidiyom!
Facebook dedim de, geçenlerde kadının biri kedisi için facebook sayfası açmış, arkadaşlarına haber veriyor ‘Kontesi ekleyin mutlaka’…Emrin olur canım, ciğer resminde de etiketleyelim mi? Füruzan’ın karaktersiz kanişini de etiketleriz, yan yana!
Sosyal ağlarda interaktif iletişim şahane bişi, bakalım yakında ne değişik versiyonlar çıkacak. Elinde çit çit çekirdek bahçe duvarına oturmuş gibi… bir yandan çitle, bir yandan üleş, dedikodu yap, özlü sözlerle ayıl bayıl. Bi de benim gibi blog yazılarını üleşenler var, muhteşem görüşlerimizle insanlığı aydınlatma çabamız kayda değer! Blog yazılarımı sosyal ağlarda üleşmeyince vicdanım huysuzlanıyor.
Sanki dünyanın en akıllı insanı benim! her şeye çözüm bulacağım diye yakında kendim düğüm düğüm olacağım.
Hoş bu kiloyla düğüm düğüm olmak da kolay değil. Eğip, bükmek için baya bir uğraş gerekiyor.
Daha şimdiye kadar kilomu aile fertleri dahil kimseye söylemedim, ‘kompleksliyim arkadaş, aaa üstüme gelmeyin’ diyorum, illa ısrar. Ya napcaksınız kilomu, zayıflayınca söylerim.
Eczanenin çırağına rüşvet verdim, ‘bana bak, tartıldıktan sonra sakın yüksek sesle kilomu söyleme’. Sağolsun tartıyı ayarlıyor, yardımcı oluyor, abla abla diye hürmet ediyor…
- tamam abla, söylemem, kulağına fıslarım
- len ne kulağa fıslaması, ben görüyom zaten, alalaaa yaa
Kapıdan çıkıyorum, çırak çocuk arkamdan koptu geldi…
- abla bişi sorayım mı?
- sor oğlum
- neden kilomu söyleme diyosun?
- len oğlum söyleme işte
- ama abla zaten sana bakan kaç kilo olduğunu üç aşağı beş yukarı tahmin ediyordur
- !!!!!! tahminmiş, seni panpiş suratlı seni, tüüüü o kadar da rüşvet verdim!
Merak ettim bak şimdi…Facebook’ta karı kız arayan abi Hilal Cebeci 'nin panpişi midir acaba? Neyse panpişler de başka yazıya.
Napalım, kimisi yatarken sütyenli fotosunu panpişlerine sunarak mutlu oluyor, ben de blog yazarak.
‘Bloglar yazmakla aşınmaz’ demişti birisi, doğru demiş, Hilal’in göüsleri zamanla aşınır, ama bizim bloglar aşınmaz…yaz yaz dur :))
1 yorum:
Offf ya! Kopardın beni...:))
Yorum Gönder