Mahallenin şımarık çocuğu mızıdı…
Öyle derdik çocukken…oyunda yenileceğini anlayınca olmadık aksilikler yapan, daha olmadı annesine babasına şikayete giden çocuklara, mızıdı derdik…sevilmezdi bu tipler.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun restini görmeyince, ‘Meclis’te olmasalar da bir önemi yok, Meclis üstüne düşen görevleri CHP’siz de yapar’ deyince, CHP hemen tüm dünyaya bir şikayet mektubu göndermiş, beni oynatmıyorlar diyerek.
CHP, Meclis’i boykot kararı ile siyasi tarihinin en büyük hatasını yaptı, BDP’nin çok kötü bir taklidi oldu.
BDP’nin ki daha aklı başında, daha kabul edilebilir bir boykot. Hatip Dicle, Terörle Mücadele Yasası gibi her kesimden tepki alan bir yasaya takıldı. Sonuçta bir ideoloji partisi, kitle partisi hüviyetine henüz haiz değil. Ama ya CHP öyle mi?
Ergenekon sizi arka bahçesi gibi kullanacak, siz de buna izin vereceksiniz. Hani nerde kaldı kitlenize verdiğiniz demokrasi ve değişim mesajları, yeni CHP imajı?
Meclis’i boykot kararından sonra CHP’nin içi iyice karıştı. Sanırım pek çok CHP milletvekili Meclis’te yemin etmediğine bin pişmandır. Nasıl pişman olmasınlar ki…Meclis’i darbe yoluyla çalıştırmamaya teşebbüsten yargılanan Balbay ve Haberal’ı Meclis’e sokarak kurtaracağız derken, CHP’nin anahtarını adeta elleri ile AK parti’ye teslim ettiler.
CHP , AK Parti’den bir kıyak bekliyor, krizi çözmesi için. Nasıl olacaksa Erdoğan hakimlere talimat verecek, Balbay ve Haberal’ın tutukluğu kalkacak, Meclis’e girebilecekler, kriz de çözülmüş olacak!
Olmaz ya, diyelim ki AK Parti el altından böyle bir alicenaplık örneği gösterdi…sonradan krizi biz çözdük diyerek CHP’yi şamar oğlanına çevirir mi çevirmez mi?
CHP'nin vizyonsuzluğu, Kılıçdaroğlu'nun da siyesetteki acemiliği işte böylece ispatlanmış oldu. Mahallenin mızıkçı çocuğu Meclis’in kapısının önünde kaldı, Erdoğan’ın iki sözüne bakar oldu! Erdoğan’da resti çekti…Vah ki ne vah!
Şimdi Cumhurbaşkanı devrede, Abdullah Gül krizin aşılması için liderlerle görüşüyor. Bence bu krizin aşılması mümkün görünmüyor. Çünkü CHP daha ne istediğinin farkında değil. Oktay Ekşi'nin kanun teklifi vereceğini söylüyor, Kılıçdaroğlu "sonra ne yapacağımız belli değil, değerlendiriyoruz" diyor…yine arkadaşlarına havale ediyor!
Siz Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay için bütün gemileri yakarsanız, vesayetçilerin ve Ergenekoncu’ların sizin üzerinizden siyasi oyunlarına ve entrikalarına izin verirseniz, dolayısı ile darbe teşebbüsleri nedeniyle açılan bütün davaları akamete uğratır ve tüm bunlar için demokratik mücadeleden kaçarsanız , iyice siyaset sahnesinden silinebileceğinizi hiç mi akıl edemiyorsunuz?
Bu boykot kararı ile CHP kendi kendini kilitledi…Kılıçdaroğlu’nun siyasi parti liderliği de tehlikede.
Bir şey değil, artık üye olmak istese bile Ergenekon çetesi onu kabul etmeyecek!
Mahallenin mızıkçı çocuğunun durumu çok vahim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder