Yeşil sahaların ve meşin yuvarlağın etrafını milyar dolarlar sarınca, futbol da kirlendi.
Bizler sadece seyirciyiz…gönül verdiğimiz renklerin, tuttuğumuz takımın maçlarını heyecanla ve keyifle izliyor, galibiyetlerinde coşuyor, mağlubiyetlerinde belki de onlardan daha çok üzülüyoruz.
Çok da ferketmiyoruz…formaların üzerindeki reklamlardan, maç yayınlarındaki reytinglere, istihdam edilen insan sayısından ekonomiye yarattığı katma değere, futbol klüplerinin borsadaki hisselerinden devlet eliyle oynatılan bahislere kadar milyarlarca dolarlık bir futbol endüstrisinin var olduğunu.
Maçları heyecanla izleren belki de aklımıza bile gelmiyor…uyuşturucu, silah ve kumar mafyalarının bu endüstrinin içinde nasıl kara para akladığını, klüp başkanlarının nüfuslarına nüfus katmak için futbol endüstrisinin ticari ilişkilerinden nasıl faydalandığını, metalaşan futbolun getirisini nasıl rant alanı haline dönüştürdüklerini.
Bunca tutkunu olan futbolcuların sahaya oynamak için değil oynamamak için çıktığını, bazı teknik direktörlerin maçı kazanmak için değil kaybetmek için futbolcularını yönlendirmiş olduğunu, bazı hakemlerin düdüğünü her çalışta cebinin para ile dolduğunu hissetmiyoruz bile.
Ama birileri için futbol, spor olma özelliğini çoktan yitirdi. Şike mekanizması ile suç unsuru futbolun içine çoktan girdi. Bazı klüp başkanları, klüp yöneticileri, bağlantılı şirketleri, mafya, futbolcu, hakem, teknik direktör parayla maç alıp, maç satabiliyorlar…rant için, meşin yuvarlağın etrafındaki muhteşem dolarlar, eurolar için.
Bizim liglerde zafere giden her yol mübah…Türkiye’deki futbol endüstrisinde dönen yıllık para miktarı için 500 milyon dolardan fazla bir rakamdan bahsediliyor. Stadları dolduran ve televizyondan maçları izleyen bizleri sahte galibiyetlerle, sahte yenilgilerle hayasızca kandıranlar işte bu 500 milyon doların rantından faydalanma gayretinde.
Spora kar hırsı ve rant karışınca, sportmenliğin yerini şike alıyor. Seyirci de birileri rant ve haksız kazanç elde ederken, takımının galibiyetine seviniyor, ya da mağlubiyetine üzülüyor. Gönül verdiği renklerin ne kadar kirlenmiş olduğunu düşünemiyor.
İşte futbol, hem dünyada hem de Türkiye’de bu kadar iğrenç bu kadar hayasızca oynanıyor.
Daha 3 ay öncesine kadar şikenin kanuni yaptırımı bile yoktu, suç sayılmıyordu. Allahtan yeni kanun çıktı da şimdi 5 yıldan başlayan hapis cezaları söz konusu.
Şike ve karapara aklama gibi kirli işlerle futbolu gölgeleyenler ve biz seyirciyi kandıranlar, gerçek futbolu katledenler umarım gereken cezaları alırlar.
Müthiş bir operasyondu, çok da iyi oldu…Türk futbolunun bağırsakları ve dahi ruhu temizleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder