4 Tem 2009

Kayıt dışı ekonominin ağırlığı belimizi büküyor


“Ekonomi yüzde 13,8 küçüldü, milli gelirimiz bu oranda azaldı” derken bu oranın doğruluğundan nasıl emin olabiliriz ki? Devletin kayıt altına alabildiği ekonomik faaliyetlere göre… ya kayıt altına alınamayan kısmı?

Adı üstünde “Kayıt dışı ekonomi”…kayıtlarda görünmeyen ekonomi. Türkiye’de resmi olarak % 30, gayri resmi olarak %60 gizlenen ekonomi varken, hiçbir ekonomik veriye de güvenmemek lazım.

Türkiye’de toplanamayan vergi 20 milyar lira, son yılda kaynağı meçhul 17 milyar dolar ekonomiye girmiş, bir o kadar da çıkmış…bugün gelişi güzel 20 tane küçüklü büyüklü işletmeye gidin, kaç tane kayıtlı çalışanı var bir kontrol edin bakalım? Kayıtlı olanlar da asgari ücretten; adam koskoca şirketin genel müdürü, aylık geliri en az 5 bin lira, ssk bildirgesinde asgari ücretden gösterilmiş! Bu şekilde milyonlarca çalışan var.

Bugün Türkiye’de bila istisna ortak uzlaşıya varılan tek bir sorun var, o da “kayıt dışı ekonomi”. 1980 lerden beri ekonomimizin en başa bela yapısal sorunu!...herkesin vergi mükellefi olmaması, ekonomik işlemlerin gizlenmesi, nasıl ederiz de daha az vergi öderiz veya zarar gösterelim, vergi ödemeyelim.

Bunun için ekonomi uzmanı olmaya gerek yok, çevrenize, alış veriş yaptığınız yerlere, pazara, iş yerlerine bir bakın… kayıtsızlığı kanıksamış, vergi kaçırma iç güdüsü olan ne kadar çok insan var…hatta siz bile düşünürsünüz ki “herkes vergisini tam ödesin ben de o zaman öderim!”…ama işte bu düşünce sistemi nedeni iledir ki; aslında her alış verişiniz üzerinden dünya kadar dolaylı vergi ödemektesiniz…çünkü devlet, gelire göre vergi toplayamadığı için habire dolaylı vergi çıkartır ve düşünemezsiniz ki aslında siz verginizi tam olarak ödemediğiniz içindir bu dolaylı vergiler...e devlet baba ne yapacak, nasıl geçinecek, onun da paraya ihtiyacı var… yoksa bu yol, su, elektrik size nasıl geri dönecek?

Kayıt dışı ekonomi; kamu açıklarının ve ekonomik istikrarsızlığın en önemli nedenlerinden biridir. Ekonomik krizler karşında ince dal gibi sallanıp sallanıp kırılmamıza neden olan en büyük sorundur… kravatsız ekonomi, yeraltı ekonomisi, gizli ekonomi, gayri resmi ekonomi, faturasız ekonomi, görünmez ekonomi, vergisiz ekonomi, gölge ekonomi …ekonomik faktörler dışında sosyal, psikolojik, siyasi ve ahlaksal boyutları ile de karşımıza dikilir ve ekonomiyi bir türlü düzlüğe çıkaramadığınız gibi, son yaşanan krizde olduğu gibi bir de bakmışsınız ki ekonominiz habersizce yüzde 13.8 küçülmüş!...ama bu rakamın doğruluğundan bile emin olamazsınız, çünkü sadece buzdağının görünenidir.

Milli gelirin yarısı kadar bir tutar kaçak ekonominin boyutudur…Türkiye eğer borç batağından kurtulmak istiyorsa, ekonomik istikrar istiyorsa önce ekonomiyi tamamiyle kayıt altına almanın yöntemleri cesurca belirlemelidir.

Ak Parti’nin 2002 seçim vaatlerinden biri idi…kayıtdışı ekonominin boyutunu küçülterek devletin vergi gelirlerini yükseltmek. Evet, devletin vergi gelirlerini yükselttiler ama dolaylı vergilerle, yani gelire oranlı alınan vergilerle değil…Biliniz ki bir ülke ekonomisinde ne kadar oranda dolaylı vergi varsa o kadar oranda da kayıt dışı ekonomi vardır…ve bu dolaylı vergi yükü doğrudan sırtınıza biner…

Batı ekonomilerinde neredeyse yok denecek kadar az olan kayıt dışılık, eğer ciddi önlem alınmazsa Türkiye’de 30 yıldır olduğu gibi gelecek yıllarda da ekonomiyi pamuk ipliğine bağlı kılacaktır.

Kayıtdışı ekonomi ile mücadele için öncelikli olarak tam bir siyasi irade gereklidir. Siyasi irade bu kesimin mümkün olduğunca kayıt altına alınması konusunda azami gayret göstermeli ve cesaretle köklü kararlar alabilmelidir.

Şu anda Türkiye; rüşvet, kayıtdışı ekonomi, kara para trafiği ve yolsuzluk istatistiği bakımından dünyanın en kötü ülkelerinden birisidir…Kayıt dışı ekonomi ile mücadele için devlet uğraş vermeli ama aynı zamanda bireyler de vergi kaçırma ve gelirini gizleme iç güdüsünden kurtularak üzerine düşeni yapmalıdır.

Aksi takdirde daha uzunca yıllar ek vergiler geliyor diye ahlamaya, vahlamaya devam ederiz…

“Kriz teğet geçti, dip yaptı, şu kadar küçüldük, bu kadar büyüdük” diye ekonominin dedikodusunu yapacağımıza şu kayıt dışılığa bir çözüm bulalım.



Hiç yorum yok: