Onlar, milyonlarca dolar harcanıp da bir türlü doğru düzgün tanıtılamayan Türkiye’yi, sahnenin önüne dizdiği 130 dansçısının muhtemeşem gösterisiyle tüm dünyaya tanıtmayı başaran gururumuzdur.
Onlar, Türk turizminin yüz akıdır…Tüm dünyada, Türkiye’nin nerede olduğunu dahi bilmeyen insanların yüreklerine, beyinlerine defalarca Anadolu’nun ateşini yaktılar.
Anadolu Ateşi, İstanbul Gösteri Merkezi ve Antalya Gloria Aspendos’taki gösterilerine bu yıl da devam edecekti. 'Aspendos tarihidir, ses ve ışık zarar' veriyor demişlerdi…Aspendos’un hemen yanına Gloria Aspendos Gösteri Merkezini inşa etti.
Türkiye’ye gelen turistlerimiz Antalya Gloria Aspendos’taki gösterilerini aylarca otobüsler dolusu giderek izlediler. Türkiye’ye gelmeden önce, Anadolu Ateşi ve Troya gösterilerinin hangi tarihlerde olduğunu sordular, tatillerini onlara göre planlayacak kadar beğendiler, bir izleyen bir daha izledi.
Onlar, Türkiye’nin kültür ve sanat dünyasına, Anadolu’nun dansla yorumuna bambaşka bir anlam katmış, her gösterilerinin sonunda ayakta alkışlanmışlardı. Her dönemde batılının sahip çıktığı Troya’yı ilk defa Türk insanı yorumladı, sahip çıktı.
Anadolu Ateşi’nin kurucusu ve sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan, bir röportajında Troya’yı bakın nasıl anlatıyor;
“Halk dansları sadece köylü dansları, kır kökenli danslar değildir. Anadolu Ateşi ve Troya gösterilerinde Anadolu antik kent kültüründen esintiler yer alır, bunun da en açık kanıtı Troya... Troya, İzmirli ozan Homeros tarafından yazılmış. İnsanlık tarihinin en önemli eserlerinden biri. Bütün Batı edebiyatının, Batı'daki sanatların ve Rönesans'ın ilham kaynağı olan bir baş yapıt. İlyada'nın dünyada dini kitaplar kadar okunmuş bir kitap. Biz hemşerimizin kitabını, Anadolu'lu bir ozanın kitabını yorumlayarak yeniden sahneye koyduk. İlk kez kendi yurttaşları tarafından sahnelendi Troya. Arkeolojik kazılarda bunun bir Anadolu efasenesi olduğu ortaya çıkmıştır. Troya' da yaşayan halkların konuştukları diller Anadolu dilleridir. Ve zaten onlar da Yunanlı olsaydı bu savaş olmazdı".
Anadolu kültürümüzü bu kadar sahiplenen, bu kadar profesyonelce tüm dünyaya tanıtan Anadolu Ateşi, elektrik kontağından çıktığı söylenilen bir yangınla söndü…ateş ateşi söndürdü.
İstanbul Gösteri Merkezi’ndeki yangınla, emekler, dekorlar, kostümler kül oldu.
Avrupa’nın en büyük gösteri merkeziydi. Belediye ile sorunları vardı, açılan mahkemeleri kazanmışlardı. Ancak şüpheli bir kıvılcım, sanat sevdalısı, mütevazi ve çalışkan insan Mustafa Erdoğan’ın da içini yaktı, kavurdu.
İstanbul’da Anadolu Ateşi’nin gösterilerini sergileyebilecek büyüklükte başka bir gösteri merkezi kalmadı. Yapımı en az 6 ay sürer diyorlar. Dev çadırda yılda 200 etkinlik sergileniyordu.
Şimdi “Troya” nın ikinci ekibi Mısır primatlerinde...11- 16 Nisan’da Mısır piramitlerini aydınlatacak, sonra Gloria Aspendos’a gelecek. Brezilya’ya gidecek, tüm dünyaya kültür ve barış elçiliği yapmaya, Türkiye’yi tanıtmaya devam edecek.
Medeniyetler ittifakının yapamadığını bir gecede yapan Mustafa Erdoğan’a ve tüm ekibine geçmiş olsun.
Onlar, Anadolu’nun ateşini yeniden yakmak için yollarına devam ediyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder