12 Ara 2009

DTP kapatıldı ama barış için yola devam Türkiye


DTP kendini zorla kapattırdı demek daha doğru olacak. DTP, barış adına önemli bir fırsatı ne yazık ki kullanamadı.

DTP’nin, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı haline geldiğine” karar verildi ve Siyasi Partlier Kanunu'nun ilgili maddesine göre Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. DTP'nin bazı üst düzey yöneticilerine de 5 yıl süre ile siyaset yasağı getirildi. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekilliği düşürüldü. Anayasa Mahkemesi bu kararı oy birliği ile aldı.

Yaşanan son şiddet olayları ve DTP’nin “beni farkedin” babındaki söylemleri, eylemleri ve şiddet gösterilerine arka çıkışı, 2 yıldır devam eden kapatma sürecinin sonucunu da kolaylaştırdı. Son zamanlarda DTP, PKK’nın ve Öcalan’ın adeta oyuncağı haline dönüşmüştü. Halbuki, Kürt sorununun meclisteki meşru temsilciliği tanımının içini, dağa eksenli siyaset ile değil de medeni ve tutarlı bir barış dili ile doldurabilmiş olsaydı bugün çok daha farklı bir noktada olacağı kesindi.

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon Kürt asıllı Türkiyeli yaşıyor ve bu nüfusun yarısı seçmen kimliğine haiz. DTP ise 2.5 milyon Kürt seçmenin oyu ile Meclis’te karşımızda oturuyordu. Kürt sorununu çözmek için etkin olabilecek bir adresti. Ancak iktidar tarafından, ordu tarafından muhatap alınmaması da DTP yi zaman içinde hırçınlaştırdı. El sıkma krizleri, aynı topluluk içinde DTP lilerle bir arada bulunmama krizleri yaşandı. Sorunun politik alandaki meşru muhatabı görmezden gelindi. Diğer yanda, DTP, PKK’dan da yakasını kurtaramadı, Öcalan’ın avukatlığına soyunmak barış diline yakışmadı.

İşte şimdi, Kürt halkının bir kısmının oyları ile meclise girmiş bir parti kapatıldı…tıpkı bundan 15 yıl önce olduğu gibi... DEP milletvekilleri yine aynı nedenlerle Meclis’in kapısından polis tarafından yaka paça götürülmüş, dokunulmazlıkları kaldırılmış, yargılanarak hapse atılmıştı. Gerçi Leyla Zana ve arkadaşlarının yıllarca hapishanede yatmış olmasının bugün Kürt sorununa ne gibi katkı sağladığı, sorunu sadece bir terör ve güvenlik sorunu olarak görmenin Türkiye’ye ne kazandırdığını veya ne kaybettirdiğini hala kavrayamadık ki bugün gelinen nokta yine aynıdır. DTP de hala dağa endeksli siyasetin, Kürt halkının sorunlarına bir faydası olmayacağını kavrayamamış ki, adete Anayasa Mahkemesi’ne beni kapat dercesine bir siyaset izlemeyi tercih etti.

Kapatma kararı doğru muydu? Bence değildi…elbette demokrasiye yakışmadı, 2.5 milyon Kürt seçmeni yok saymak demokrasiye yakışmadı.

Daha önceki Kürt kimlikli siyasi partileri kapatmak, yönetici ve milletvekillerini yargılamakla PKK terör örgütü eylemlerinin önü kesilebildi mi? Kürtlerin kimlik ve demokrasi arayışı, doğudaki ağır insanlık sorunları sona erdi mi?...Hayır, bu kapatma kararı ile de sona ermeyecek…ancak zihniyetler savaşa değil tamamen barışa odaklandığında bir hayli yol alınabilecektir. Zor mu? Evet, oldukça zor…İçine PKK’nın da artık dahil olduğu kesinleşen Ergenekon denen zihniyetin Fırat’ın ötesindeki faaliyetlerini ortaya çıkarmadan, yargılamadan bu konuda Türkiye’nin bir sonuca ulaşması çok zor.

Kürt meselesini hala Türkiye 'nin çözülmezleri arasında tutan bizzat "Ergenekon zihniyeti" değil midir? Ergenekon çözülmeden PKK da çözülmez. Ergenekon ve PKK’nın stratejik ve derin işbirliği sayesinde terör sorunu 30 yıldır can almaya, terörle mücadele için heba olan milyonlarca dolar yüzünden bu halkın beli bükülmeye devam ediyor. Ne zaman bir barış umudu doğsa, arkasından ya Aktütün, ya Güngören, ya da Reşadiye geliyor! Savaşın devamından yana olan kaos yaratma sistemi, var gücü ile çalışıyor.

Bu ortamda, DTP’nin kapatılmış olması umarım bu savaşın devamından yana olan kaos sistemine yaramaz. Bu yüzdendir ki DTP’nin kapatılmasına ve milletvekillerine yönelik demokrasi dışı uygumalara karşıydım.

DTP kapatıldı, keşke kapatılmasaydı, keşke kapatılmasına gerekçe olacak şekilde siyaset yapmasaydı. DTP, gerekliydi ama kendisine verilen fırsatı kaçırdı. Ahmet Türk gibi bir politikacıya da yazık oldu.

Barışa gidecek yollar tükenmez, yeter ki savaştan yana olmayalım… Kürt sorununda çözümsüzlüğü ve çatışmayı daha da derinleştirmek isteyenlere fırsat vermeden barış için Türk-Kürt yanyana, omuz omuza, elele, kalp kalbe yola devam Türkiye…

Hiç yorum yok: