Organlarımı bağışlamak istiyorum.
Belki bir çocuğun , belki bir gencin, belki de bir yaşlının ama bir "insanın" hayatını kurtarabilmiş olmak düşüncesi inanılmaz haz veriyor.
Uzunca bir süredir düşünüyorum ve konu ile ilgili haberleri takip ediyorum.
Medyada onların minnet dolu yüz ifadesini gördükçe epeydir düşündüğüm bu konuda kararımı kesinleştirdim.
Ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum, öldükten sonra organlarımın işe yarayacak olup olmadığını da bilmiyorum.
Ölüm fikrinin kendisi zaten soğuk, öldükten sonra karnımın yarılıp kalbimin, böbreklerimin vesair edevatımın alınması, gözümün çıkarılması gibi şeyler de hoş değil elbette.
Ancak toprağın altında börtü böceğin yavaş yavaş yemesi ile kıyaslanınca steril ortamda eksilmek, üstüne de bunun birilerine hayati önem derecesinde faydasının olacağını bilmek daha tercih edilebilir geliyor.
Ölüp gitmişken hayata tutunmaya çalışan çaresiz insanlar için vesile olacağım bir karar bu ; "Organlarımı Bağışlamak"
Din adamları dinen bir sakıncasının olmadığını söylüyorlar.
Dünyada ve ülkemizde organ nakli bekleyen milyonlarca hasta var. Dünyadan göçerken geride kalanlara bir faydamızın dokunması kötü bir şey olmasa gerek.
Bunu resmileştirmeye, bağış kartını yanımda taşıyıp taşımayacağıma henüz karar vermedim. Ehliyete de yazılıyormuş galiba.
Çünkü kötü niyetliler tarafından yaralıya müdahale edebilecek durumda olsalar da, bağışçı kişilerin öte dünyaya gitmesine göz yumması ve organlarınızın (ç)alınması gibi küçük de olsa bir risk söz konusu.
Bu abartılı bir tedirginlik olabilir ancak söz konusu insanın kendi vücudu olunca bunlar da aklıma gelebiliyor.
Bu sebeple kişinin yakınlarının bilmesi de yeterli görülebilir. Zaten galiba bağış kartınız olsa da yakınlarınızın izni gerekiyor.
"Öldükten sonra organlarımı bağışlayın" demek bir vasiyet ise, en azından aile içerisinde bir kez bu konunun konuşulmasını sağlamak bile büyük bir adımdır.
Ölmüş bir bedenden çıkan organın canlılığını yitirmeden başka bedenlerde hayat bulması için , başka bedenlere hayat vermesi için sizler de bir düşünün derim.
Kalbimiz, belki de minicik bir çocuğun göğsünde yeniden çarpacak ve ona can verecek.
_________________________________________________________________________________________
Not: Bu yazımı şimdi kapanmış olan başka bir blog sitesinde 3 Nisan 2008 de yazmıştım. Şu anda organlarımın bağışlanması için aileme vasiyet etmiş bulunmaktayım. Bu yazımı blogdaşımız Sn.Buğra Tokmakoğlu’nun “Organ Bağışı duyarlılığı yok oldu” başlıklı ve duyarlılığını son derece takdire şayan bulduğum yazısını okuduktan sonra, burada yeniden yayımlamak istedim.
Sn.Buğra Tokmakoğlu’nun ilgili yazısı
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=142572
Organ bağışı konusunda detay bilgi
http://tr.wikipedia.org/wiki/Organ_ba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1#Kaynak.C3.A7a
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder