29 Kas 2008

Siz hiç işsiz kaldınız mı?


Siz, her gün sokağa çıkıp, iş yerlerinin kapısını çalıp, her seferinde “Maalesef eleman aramıyoruz, zaten ekonomik krizdeyiz” yanıtı ile karşılaşıp, ayın başında kirasını nasıl ödeyeceğinizi kara kara düşündüğünüz evinize tabanlarınız şişmiş bir vaziyette döndünüz mü?

Siz, hiç işsiz kalıp karınızın, çoluğunuzun çocuğunuzun yüzüne bakamamanın, kızınız oğlunuz harçlık istediğinde verememenin, “evde hiç bir şey kalmadı bey” diyen karınıza, kafanızı yerden kaldıramadan “bir kuruş yok ki ” demenin, ailenin “işsiz babası” olmanın boynu büküklüğünü yaşadınız mı?

Siz, her gün gazete ve eğer olanak varsa internetten iş ilanlarını takip edip bir umut belki iş bulurum diye hiç özgeçmiş gönderdiniz ve günlerce o hiç gelmeyecek yanıtı beklediniz mi?

Siz, hiç 30 kişi alınacak işe müracaat eden 1500 yüz kişiden biri oldunuz mu?

Siz, hiç genç olmadınız mı? Genç olup, arkadaşlarınızla, sevgilinizle bir sinemaya gitmek, bir cafede oturmak isteyipte “iş yok, para yok, pul yok, kır bacağını otur evinde” diyerek günlerinizi dört duvar arasında yarı aç yarı tok geçirdiniz mi?

Siz, hiç işten çıkartıldınız mı? Patron sizi odasına çağırıp “maalesef maaş ödeyecek durumumuz yok, batıyoruz, kusura bakmayın” deyip kimi zaman bir kuruş da tazminat alamadan işsiz ortada kalıp, o “hiç” lik duygusunu yaşadınız mı?

Eğer yaşamış olsaydınız; bugün yarı aç yarı tok gezen işsizler ordusuna, yarın ve öteki günlerde işinden olacak milyonlarca insanın yüzüne “Hamdolsun”, “Kriz teğet geçecek” diyemezdiniz.

Krizin derinleştiği Eylül ayından bu yana geçen 2.5 aylık sürede, ağırlıklı olarak oto yan sanayii, tekstil, imalat, perakende, inşaat ve finans sektörleri başta olmak üzere yüzbinlerce kişi işini kaybetti.

Tekstil sektöründe tam 79 bin fasoncu kapısına kilit vurdu. 2003 yılından bu yana sadece tekstil sektöründe işten çıkarılanların sayısı 2 milyon.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde son 1.5 aydaki krizin faturası: 17 firma kapısına kilit vurdu, toplam 3 bin 500 işçi işten çıkarıldı. İşten çıkarmalar devam ediyor.

Gaziantep’te bir tekstil devi kapısına kilit vurdu. Bir dev çökerken, bin 800 kişi işsiz kaldı.

Bursa ekonomisi, krizin tam merkezinde kaldı. Bursa’da Ekim ayında 500’e yakın esnaf kepenk kapatırken, açık olan fabrikalarda da karamsar bir bekleyiş var. Sanayi bölgelerinin tümünde üretim yarı yarıya azalırken kentte, yılın ilk 10 ayında 37 bin işçinin işten çıkartıldığı, bu sayıya Kasım ayında 2 bin işçinin daha ilave edileceği konuşuluyor. Bursa’da iş arayanların sayısının resmi olarak 42 bin, gayri resmi olarak ise 100 bin olduğu tahmin ediliyor.

Ekonomik krizle birlikte, kendi öz sermayesi ile çıkış yapan, Doğu illerine örnek gösterilen Denizli’de mermerden tekstile fabrikalar bir bir kapanıyor. Denizli’de ekonomik kriz öncelikle tekstil sektörünü vurdu. Tekstil sektörünün çökmesi demek Denizli’nin bitmesi anlamına geliyor. Çünkü 430 bin nüfuslu Denizli’de 50 bin kişi tekstil sektöründe çalışıyor. Denzili’de en çok etkilenen bir diğer sektör ise mermer... ABD’de konut krizi çıkınca yeni ev siparişleri azaldı. Evler daha düşük malzemelerle yapılmaya başlandı. Denizli’deki mermer fabrikalarında çalışan çoğunluğu Afyonlu olan işçiler işinden oldu. Denizli’de son 6 ay içinde 8 fabrika kapısına kilit vurdu, 10 bin kişi işsiz kaldı. İş Kurumu Denizli Şubesi verilerine göre Denizli’de 2007’de 5 bin 363 kişi işsizlik ödeneği alıyorken bu sayı 2008 Ekim ayı sonunda 7 bin 95’e yükselmiş. 2 bin kişilik artış var. Bu rakama ödenek alamayan, kayıt dışı çalışanlar dahil edildiğinde krizden etkilenenlerin sayısı 40-50 bini buluyor.

Bu veriler medyaya yansıyanlar, bir de bunun yansımayan kısmı var.

“Yola devam Türkiye” diyemiyoruz. Çünkü ölüyoruz!

Kriz teğet geçmiyor, kriz öldürüyor, kriz öldürecek…

Sosyal patlama yakındır…

Hiç yorum yok: