Ekonomik kriz tüm dünyayı etkisi altına alırken, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan turizm sektörü ne durumda?
Türkiye kriz karşısında halen “hamdolsun” kıvamında , “bize bir şey olmaz” diyenlerle “ya olursa” diyenlerin arasında gidip gelirken, ekonomik kriz tüm dünyanın birinci gündeminde yer alıyor.
Dünyanın en ciddi gazetelerinin baş sayfaları ekonomik krizle ilgili haberlerle dolu. Evde, işyerlerinde, sokaklarda konuşulan en baş konu ekonomik kriz ve yarattığı tedirginlik.
Biz ise “finans sektörü yara almaz, zaten 2001 krizinden alışkınız, gereken önlemler alınmıştır, dünyadaki ekonomik kriz dalgası Türkiye'yi etkilemez, görünmez bir güç! sayesinde üzerimizden atlayıp Rusya ve Uzak Doğu’ya yönelir” diye düşünüyoruz.
İşte bu “aymazlığın daniskası” …Türkiye'de hadi diyelim finans sektörü etkilenmese bile zaten bir ayağı çukurda olan reel sektör etkilenir hem de öyle böyle değil baya bir etkilenir.
Ekonomik krizden en fazla etkilenecek sektörlerden birisi de “Turizm”.
Şu anda sektörde büyük bir belirsizlik hakim. Otelciler 2009 yılı fiyatlarını belirlerken bile tedirginlik içindeler. Tur operatörleri ve seyehat acenteleri 2009 yılı beklentilerini tam olarak ifade edemiyorlar.
Şu anda sektörde büyük bir belirsizlik hakim. Otelciler 2009 yılı fiyatlarını belirlerken bile tedirginlik içindeler. Tur operatörleri ve seyehat acenteleri 2009 yılı beklentilerini tam olarak ifade edemiyorlar.
“Gelecek yıl satışlar ne durumda olacak, ekonomik kriz turizmi nasıl etkileyecek, dövizin durumu nereye gidiyor?” gibi sorulara cevap arayan turizm sektörü huzursuz.
Nasıl olmasın ki? Türk turizminin yüzde 75’i Avrupa ve Rusya’dan turist almakta. Bir başka deyişle hizmet ihracatımızın geliri bu ülkelerdeki insanların tatil satın alabilme gücü ile doğrudan orantılı.
Avrupa’lı turist, maaşından ziyade yapmış oldukları küçük tasarruflarla tatillerini finanse eder. Avrupa’da yaşanan ve daha da yaşanacak olan ekonomik durgunluğun , tatil talebinde bir daralma yaratması kaçınılmazdır.
Ayrıca kriz bağlantılı döviz oynamaları, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar hem havayolu taşımacılığının hem de turist gönderen tur opertörlerinin riskini artırmaktadır.
Turizmde yaşanan kriz dönemlerinin kurtarıcısı olan Rusya’da da durum pek parlak görünmüyor. Rusya'da yayımlanan İzvestiya gazetesi, küresel finansal krizin Rusya'nın turizm piyasasını da çok olumsuz etkileyeceğini yazdı. Gazetenin haberine göre, Rusların bir bölümü gelirlerinin düşeceği beklentisiyle yurt dışı tatil planlarını iptal edecekler ve bundan dolayı bazı turizm şirketleri özellikle aldıkları kredileri geri ödeyemez duruma düşünce iflas edecekler.
Ekonomik kriz dönemlerinde, lüks tüketimden uzak durmak, daha sade ve ihtiyaçlara yönelik yaşamak genel bir sosyolojik eğilimdir. Önünü görememek ve ekonomik belirsizlikler, tüketiciyi ister istemez lüks tüketimden alıkoyar.
Bu eğilim 2009 yılında hem Avrupa’lı, hem Rus, hem de yerli turistin tatil ihtiyaçlarını yeniden gözden geçirmesine sebep olacak, tatil için para harcamak en son tercih olabilecektir.
2009 yılı için yurt dışında turizm pazarlama faaliyetlerinin yoğunlaştığı şu günlerde, gelecek yılın turist potansiyelinin ne olabileceği konusunda tahminde bulunmak için henüz erken. Yurt dışındaki tur operatörü katalogları henüz çıkmadı. Turizm birlikleri, otelciler, tur operatörleri ve Bakanlık dahi ekonomik krizi henüz masaya yatırmış değil. En yakın ve en büyük turizm fuarı Kasım’ın başında Londra’da.
Ancak, turizm pazarlamacılarımız ve Bakanlığımız yurt dışında faaliyetlerde bulunup, tanıtım yaparken, unutmamalılar ki turizmde rakibimiz olan İspanya, Yunanistan ve Mısır’da boş durmuyor. Onlar da aynı nedenlerden ötürü olası bir turizm talep daralması için önlem geliştiriyorlar.
Bu anlamda; mevcut tanıtım ve pazarlama faaliyetleri ile tanıtım bütçelerinin tekrar gözden geçirilmesinde fayda var.
Şu anda Avrupa ve Rusya'da uygulanan tanıtımların yanı sıra daha ne yapabilirizi irdelemek, acilen ekonomik kriz sosyolojisine ve psikolojine uygun yeni ve ek tanıtımları gündeme almak ve hemen uygulamaya sokmak gerekiyor. Geçtiğimiz dönemlerdeki olağan tanıtım ve pazarlama faaliyetleri, ekonomik kriz ve turizm talep daralması yaşanan şu günlerde fazla etkin olmaz.
Kesin olan bir şey vardır ki; turizm son derece dinamik bir sektördür ve atılan her doğru adım krizin olumsuz etkilerini ülkemiz lehine çevirebilir.
Asıl biz turizmciler krizlerle yaşamaya alışkınız. Terör, ekonomik kriz v.d den en çok ızdırabı çekenleriz. Krize karşı önlem almakta diğer sektörlere göre daha atağız.
Turizm sektörü ve çalışanları 24 saat yaşarlar. Bunu en iyi sektördeki arkadaşlarımız bilir. Emek yoğundur. Gece, gündüz demez onca güneşin altında ter dökeriz. Havaalanlarında kapıdan ülkemize ayak basan her turist için canımızı dişimize takar, otelcisi, acentesi, rehberi, taşımacısı olarak en iyi hizmeti vermeye çabalarız.
Dünyadaki ekonomik kriz nedeni ile Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan turizm sektörünün yara almasına engel olabilecek de yine bizleriz.
Kriz dönemlerinin turizmcilerine yine çok iş düşüyor.
Fiyatları düşürmek çare değildir!
Turizm sektörümüzde krizin etkilerini en aza indirgemek için el birliği ile tüm pazarlarda eskisinden daha etkin olarak boy gösterme zamanıdır. Yani biz turizmcilerin tabiri ile "pazarlara saldırmak" zamanıdır.
Şu günlerde her turist önemlidir, ülkeye turizm yolu ile sokulacak her cent de önemlidir.
Tsunami gelirken rahat rahat güneşlenemeyiz...
2 yorum:
İlginç bir manipülasyonun içine düşmüşüz sanki sevgili Beran. Hükümet olmadığı kadar sessiz. Çünkü biz TSK ve Aktütün olayına öyle daldık ki.. Mir'ler ülkeyi yönetirken, asıl efendi Halkın ne alemde olduğunu gören yok.
Gündemle bu kadar ilgili ve ilgisizken.
Turim konusunda ise bir politikamız var mı bilmiyorum. Sadece ülkenin güzel kızlarını yüzümüz seçmek dışında..
Engin Ceber olayı nasıl bir yüz oldu bize bilemiyorum ama?
Bayram turizmine dayalı bir iç turizmde "hadi gel köyümüze geri dönelim" türkülerini söylerken, memlektimin insanının %70'i hiç tatil yapmamışken, gezme kültürümüz yokken..
Her sektör kendi içinde, kendi devinimini ve devrimini yapmaya çalışıyor. Antalya ilçelerinde Belediye mayo ve bikini ile gezmeyi yasaklamayı gündemine almış. Olmayan politikalarla idare edilen bir memlekette, turizm konusundaki, bu akıl dolu saptamalarını umarım gören, duyan, okuyan ve ders alan çok olur.
sevgilerimle..
Sevgili uzağa giden kadın; Hükümet, ekonomi kurmaylarına demiş ki "kafanıza göre takılın" :))Turizm konusunda bir politika var ancak yetersiz, vizyonu yok, etkisi güçsüz...ne yapıyorsak yine biz turizmciler kendi insiyatifimizle yapıyoruz,aynen dediğin gibi...Avrupada cadde ve sokaklara 3-5 afiş uygulamakla turizm olmuyor tabiki...çok sevgiler
Yorum Gönder