12 Eki 2008

Ekonomik kriz tsunami gibi geliyor



ABD’deki banka iflasları 50 yıl sonra yeniden piyasaları altüst ediyor.

1929 Dünya ekonomik bunalımı ve 1970 lerde yaşanan krizden sonra dünya yeni bir ekonomik kriz dalgası ile karşı karşıya.

Konut kredileri yani mortgage piyasalarında başlayan kriz ABD’de son bir yılda 13 büyük bankanın batmasına sebep oldu.

Son olarak 158 yıllık finans devi Lehman Brothers da iflas bayrağını çekti.

Lehman Brothers’ın iflası ile tüm dünyada piyasalar karıştı. Avrupa borsalarında büyük kayıplar yaşandı. İMKB yüzde 5.3 düştü, dolar 1, 27 YTL’ye dayandı.

ABD’de yaklaşık 700 bankanın daha başı büyük dertte, her an batabilirler. Arkadan gelen 700 – 1500 civarındaki bankanın da durumları riskli. Yani 700 civarında banka batabilir, bunlara bir 700 tane daha eklenebilir.

ABD’nin TMSF'si sayılan FDIC bu kadar banka batarsa, bunların mevduatlarını karşılayacak yeterli sigorta birikimine sahip değil.

Şimdiye kadar ABD batan bankaların aktif büyüklüğü toplamı 250 milyar dolar civarında.

ABD’deki bu kriz, 1929’dan sonra yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak nitelendiriliyor.

Dünya, en ağır ekonomik bunalımını 1929’da yaşadı. Amerika’da tetiklenen bunalımda, mali piyasalarda baş gösteren panik, reel ekonomiye yansımış, bankalar, aracı kurumlar, şirketler, fabrikalar hızla batmış, bu kriz tüm dünyayı sarsmıştı. 50 milyon insan işsiz ve evsiz kalmış, borsalarda bir günde 30 milyar dolar buhar olmuştu.

Bu büyük bunalımdan sonra ABD, 1970 li yıllarda petrol krizi nedeni ile tekrar stagflasyon(*) dönemine girmiş ve bir ekonomik durgunluk daha yaşanmıştı. Türkiye dahil tüm dünya da yine bu ekonomik krizden nasibini almıştı.

ABD de son yılda yaşanan banka iflasları dünya piyasalarına da sıçramış durumda.

Türkiye’de ise Hükümet’in, ABD de yaşanan son ekonomik krizin ve banka iflaslarının bizi etkileyip etkilemeyeceği üzerinde kafa yorduğunu hiç sanmıyorum. Sanki birileri ekonomiden sorumlu kurumlara “sen kafana gör takıl demiş” gibi, dünya sarsılıyor, hükümetden bir yetkili çıkıp da biz bu krizin şurasındayız burasındayız demiyor.

Başbakan, 2009 yerel seçimlerine yoğunlaşmış, meydanlarda öfke sanatı icra ediyor. Bir uzman çıkıp “durum berbata yakın, ekonomiye fokuslanalım yoksa gümleyeceğiz” demiyor. Veya diyor da Başbakan kaale bile almıyor. Tek adam hükümranlığına kapılmış durumda.

Türkiye’nin bu krizden etkilenmeyeceğini hala söyleyen, yazan ekonomist ve yazarların kime ve neye hizmet ettiklerini ise anlamak mümkün değil.

Bu kriz 2008 sonuna doğru ve 2009 da Türkiye’yi etkiler;

Bu finansal kriz reel sektör üzerinde tahribat yaratır. ABD’de iflas eden bankaların dünyada pek çok finans kuruluşları ile ilişkisi var. Dolayısı ile dünyanın başka yerlerindeki kredi veren bankalar da bundan etkilenir. Krizin boyutu Türkiye'yi de diğer bütün ülkeler gibi etkisi altına alır.

Avrupa’da bu finansal krizden ekilenmeler başlamış durumda. Türkiye ihracatının büyük bir kısmını AB ülkelerine yapıyor. Krizin reel sektörü vurması ile ihracat sektörü iyice dibe vurabilir, malımızı satamaz hale gelebiliriz.

Üretim durma noktasına gelebilir. İşsizlik zaten yüksek boyutta, daha da artabilir.

Dolar daha da yükselirse; zaten 150 milyar dolar borcu olan özel sektör, ben borcumu artık ödeyemiyorum dediğinde, bizim bankalar da topu dikebilir.

Çok mu karamsar bir tablo çizdim?

Evet, oldukça karamsar…günü kurtarmaya dayalı ekonomik politikalardan vazgeçip, acilen etkin önlemlerin alınması gerekiyor.

Ekonomiye fokuslanılması şart.

Tsunami geliyorum diyor…

________________________________________________

(*) Stagflasyon; ekonomik durgunluk ve yüksek enflasyonun aynı anda görüldüğü bir makro ekonomik durum. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir.

Hiç yorum yok: